Mekanlara Ruh Katan Sanat Ve Öncüleri
Binaların hiçbir şekilde boya badana yapılmadan, ham duvarlar olarak bırakıldıklarını bir an için düşünün. Ne kadar renksiz ve zevksiz bir hayat yaşardık değil mi? Mekanların iç ve dış yüzlerinde kullanılan renkler kadar farklı renklerle yaratılan kombinler de binalara kazandırılan ruhun bir yansıması olarak kullanılmıştır.
Boyama ve boyacılık’da Renklerin Psikolojisi; renk biliminin önemli temsilcileri tarafından yapılan pek çok araştırmada kullanılan renklerin o anda insanın yaşadıklarını birebir yansıttıkları renkler olduğu görülmektedir. Binaların renklendirilmesinde enerjik ve canlı renklerin kullanılması mekan sahibinin enerjik bir yapıya sahip olduğu, maceracı bir ruha sahip olduğu anlaşılmaktadır.
Boyama ve boyacılık sektörünün her geçen gün biraz daha büyümesi ile hobi amaçlı boya kullanımı, heykellerin onarımı gibi konularda da önemli çalışmalar yapılmıştır. Güzel Sanatlar Fakültelerinin ilgili bölümlerinden mezun olan gençlerin yapılan boya çalışmalarına ruh katarak daha özgün çalışmalar ortaya çıkartmalarını takiben, ev dekorasyonunun önemli bir unsuru olan boya ve ustaları konusunda önemli adımlar atılmıştır. Bu adımlar, mekanlarda çalışma için kullanılarak odaların mavi ve tonlarında, mutfağın sarı, krem tonlarında, yatak odalarının kırmızı tonlarında boyanması ile mekan sahibinin renk skalası oluşturulmaya başlandı. Böylelikle renk tercihleri, ilk kez değerlendirilebilir ve ölçülebilir bir hale geldi.
Renklerin Etkileri için günümüzde renklerin kullanımına uygun olarak, boyama ve boyacılık alanında ciddi bilimsel araştırmalar yapılmış, renklerin kişi üzerindeki etkileri ölçümlenerek bilimsel veriler haline getirilmiştir. Bu sayede renk körlüğü hastalığının, aynı zamanda ruhsal bir yıpranma da oluşturduğu tespit edilmiştir.